Müziksiz bir hayat düşünmek çok zor. Bir çoğumuz daha konuşmayı tam olarak öğrenemeden dans etmeyi, şarkı söylemeyi öğreniyoruz. Ya bir şarkının melodisine kulak verip tekrar etmeye ya da bir ritme olabildiğince doğru eşlik etmeye çalışıyoruz.
Müzik ile uğraşmak, bir müzik aleti çalmak uzun soluklu bir eğitim ve egzersiz süreci gerektirir. Eğitimi alan kişi bunun bilincinde olmalı, gerekli sabır ve özveriyi göstermelidir.
Ancak küçük yaş çocuklarda bu durum biraz daha farklıdır. Her şeyden önce çocuğun müziğe olan ilgisi evde ebeveynler tarafından fark edilmeli ve desteklenmelidir. Bir enstrüman eğitimine başlama kararı da yine çocuğumuzla birlikte alınmalı, zorla dayatılmamalıdır. Küçük yaş çocuklar ilgilerini çok çabuk kaybeder ve çabuk sıkılırlar. Eğitimin ilk adımı müziği sevdirmek ve müzik ile kendini ifade edebileceğini çocuğumuza anlatmaktır. Bu tutum hem ebeveynler tarafından hem de eğitmen tarafından benimsenmelidir.
Müzik çalışmalarını belli bir yaşa kadar, çocuğun okuldaki derslerinden ve üzerine düşen mecburi görevlerinden ayrı tutmalı, kursa gitme kararının birlikte alındığının hatırlatılıp, mecbur olduğu için değil sevdiği için çalışması gerektiği üstü kapalı bir şekilde anlatılmalıdır.
Çocuğumuz müzik eğitimini zorunlu bir ders gibi görmediği sürece üzerine yük etmeyecek ve ilgisini kaybetse bile enstrümanına küsmeyip ileride yeniden yönelecektir. Öte yandan müzik aşkını oluşturmadan zorla yaptırılan müzik eğitimi hem ileride olacak gelişmenin önüne geçecek hem de travma oluşturarak başarısızlık duygusu yaratacaktır.
Eğer çocuğunuzun müziğe eğilimi var ve bir yeteneği olduğunu düşünüyorsanız mutlaka işin uzmanına danışın. O zaman başlangıç yaşı değişebileceği gibi uzman eğitmenlerin yönlendirmesi ile enstrüman da değişkenlik gösterebilir.
Enstrüman eğitiminde çalım teknikleri çok önemli olduğundan çocuk ilk bilgilerini doğru ve düzenli bir şekilde almalıdır. Çünkü, yanlış oturmuş çalım tekniğiyle çalışmış çocukları doğru tekniğe geçirmek yeni başlamış bir çocuğa öğretmekten çok daha zor olup, her iki taraf için de çok fazla zamana mâl olabiliyor. Bu sebeple mutlaka pedagojik formasyona sahip deneyimli ve yetkin eğitimciler tarafından eğitim imkanı sağlanmalıdır.
Erken yaşta alınan bu eğitimin, müzik dinleme ve öğrenmenin, çocuklarda matematik ve dil becerilerini arttırdığı, yaratıcı ve çözümsel düşünmeyi geliştirdiği, sosyal becerileri desteklediği ve az sayıda müzik dersine katılmış olmanın bile, nöronlar arasındaki bağlantının gelişimine katkıda bulunduğu bilim insanları tarafından kanıtlanmıştır. Müzik, kişinin biçim, yapı ve kalıplar ile zaman ve sembolleri daha iyi anlamasına yardım ettiği gibi, onları daha iyi bir dinleyici yapar. Müzik eğitimi sayesinde el-göz koordinasyonu öğrenilir, bellek ve odaklanma gelişir; ders çalışma konusunda disiplin ve sabır sağlanır.
Tüm bu bilgilere ek olarak eğer akademik anlamda bir yol çizme niyetiniz yoksa, çocuğunuz her yaşta müzik eğitimine başlayabilir. Sonuçta onları en iyi tanıyan kişi sizlersiniz. Bu noktada yapmanız gereken onların isteklerine ve ilgisine kulak verip destek olmaktır.
© Copyright 2019. All Rights Reserved OXIT BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ