Keman, en tanınmış orkestra çalgısı olan, sesini yayın (arşenin) tel üzerinde kaydırılarak titreşim yoluyla oluşturan bir enstrümandır.
Kemana yeni başlayan öğrenciler parça çalmaya başlamadan önce haftalarca, tutuş pozisyonu ve arşe tekniği üzerine çalışırlar. Bu çalışmalar parça çalmaya geçildiği zaman da devam eder.
Keman çalmayı başlangıç seviyesinde zor kılan sadece teknik çalışma yoğunluğu değil, aynı zamanda kemanın bir perdesiz enstrüman oluşudur. Perdesiz enstrümanlarda notaları biribirinden ayıran sınırlar perdeler tarafından çizilmediği için, parmakların sapta nereye dokunacağı, doğru sesi çıkartabilmek açısından son derece önemlidir. Bunun yanında, doğru sesi çalıp çalmadığımızı onaylayabilmek için de ortalamanın üzerinde bir müzik kulağı gerekmektedir.
Müzik kulağı küçük yaşlarda gelişmeye çok daha müsait olduğu için keman eğitimine erken yaşlarda başlamak büyük bir avantaj olmakla birlikte, istekli olan herkes her yaşta bu eğitimi alabilir. Erken yaşta başlayan öğrenciler için ciddi bir disiplin ve çalışma gerektirmesi, bunun sonucunda da ilk aylarda çalınan parça sayısının az olması, öğrencilerin isteksizliğine ve sonuçta da dersten kopmalarına yol açabilmektedir.
Öğrencilerin bu sıkıntılı dönemi başarıyla atlatabilmesinin yollarından biri ise en başta öğretmenlerini sevmeleridir. Öğretmenle kurulan sıcak bağ, öğrencilerin başlangıç aşamasında karşılaştıkları zorlukları çok daha kolay yenmelerine yardımcı olmaktadır.